vahiy — is., hyi, din b., Ar. vaḥy 1) Bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygamberlere bildirilmesi Bir ilham istiyorum bir gün vahye erecek. B. K. Çağlar 2) Bu biçimde bildirilen buyruk Birleşik Sözler vahyolunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÜTÜB-Ü MÜNZELE — Vahiy ile Cenâb ı Hak tarafından indirilmiş, ihsan edilmiş mukaddes kitaplar.(... Kur anı nâzil eden Zât ı Zülcelâl, Mu cizat ı Ahmediye (A.S.M.) ile, Kur an vahiy olduğunu gösterir; isbat eder. Ve nâzil olan Kur ân dahi üstündeki i caz ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VAHY-İ MAHZ — Kuvvetli ve sarih mertebede olan vahiy. Sırf vahiy olup, içinde Allah ın bildirdiğinden başka bir şey katılmamış vahiy … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Cebrail — is., öz., din b., Ar. cebrāˀīl Allah tarafından peygamberlere vahiy getirmekle görevlendirilen, dört büyük melekten biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanrıcılık — is., ğı, fel. Evreni yaratan ve yöneten, vahiy yoluyla insanlara buyruklar veren bir Tanrı nın varlığına inanma, teizm Birleşik Sözler çok tanrıcılık kamu tanrıcılık neden tanrıcılık tek tanrıcılık tüm tanrıcılık … Çağatay Osmanlı Sözlük
vahyolunmak — nsz, Ar. vaḥy + T. olunmak Vahiy gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vahy — (A.) [ ﯽﺣو ] vahiy … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
CİBRÎL — Cebrâil, Ruhül Kudüs. Cenâb ı Hakdan (C.C.) Peygamberimize (A.S.M.) vahiy getiren melek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DÜRER-İ SEMAVÎ — Aslı vahiy ile gelen, parlak hakikatlı mânalar. Semâvi inciler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LEYLE-İ KADR — Ramazân ı mübârekin ve senenin en kudsi ve kıymetli gecesi. Kur ân âyetlerinin ilk defa vahiy ile gelmeye başladığı gece. (Bak: Ramazan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük